Saturday, March 27, 2010

1.gün - terminoloji atölyesi

Katılımcılar

Ata Ünal
Ayşe Draz
Bahan Gönce
Cumhur Kocalar
Deniz Aygün
Evrensel
Elif Daldeniz
Gurur Ertem
Handan Salta
Oğuz Arıcı
Sezin Gündoğan
Şule Ateş
Talin Büyükkürkçiyan
Üveys Akıncı
Yeşim Tükel Kılıç
Zeynep Günsür


Terminoloji Atölyesi’nde tartışma Elif Daldeniz ve Yeşim Tükel’in sözcük, terim ve terminoloji kelimelerini genelde birbirleriyle karışacak şekilde kullandığımızı vurgulayarak meseleye çeviribilimsel bir düzeyden yaklaşmalarıyla açıldı. Buna göre terminolojinin belirli bir amaçla, belirli bir bağlam ya da bağlamlarda kısıtlanmış sözcük ya da sözcük dizileri olduğunu belirttiler.  Özellikle terminolojinin bir dilden başka bir dile çevirisinde söz konusu olanın düz bir çeviriden ziyade kavram çevirisini gerektirdiğini dile getirdiler. Buradan "performance" sözcüğünün İngilizce üzerinden batı dilleri temel alınarak, etimolojisi üzerinde duruldu. Sözcüğün yazılı metinlerde ilk ortaya çıkışından başlayarak, tarihsel süreçte günümüze gelene kadar geçirdiği anlam farklılaşmalarındaki kırılma noktaları ortaya kondu. Bu aşamada diğer katılımcılar tarafından, sözedilen kırılma noktaları ile toplumsal tarihin belirli aşamaları arasında, kabaca da olsa belirli koşutluklar olduğu düşüncesi ortaya atıldı. Örneğin 1709 tarihinde sözcüğün “kamu eğlencesi” anlamında kullanılması ile özellikle Avrupa’da “kamusal alana”açılma, veya çıkışın belirgin şekilde gündeme gelmesi ilişkilendirilebilir. Bu aşamada özellikle kamusal alana çıkış olgusunun Batı dillerindeki “performance” ile Türkçe’deki "gösterme", "gösteri", "gösteriş" kavramlarının çeşitli boyutlardaki ilişkisinin dile getirilmesi farklı çağrışım alanlarının açılmasına bir kapı oluşturdu. Atölyenin devamında aşağıdaki konular başlıca uğraklar olarak öne çıktı.

•    Batı’da kamusal alan ile kurulan ilişki eylemle ifade edilirken, Doğu’da bu ilişkinin gösterme üzerinden kurulmasının, performans/gösteri/gösterim  tanımlarına bir düşünce zemini oluşturup oluşturamayacağı

•    "Performance" sözcüğünün içine oturduğu bağlama göre farklı şekillerde nasıl kavramsallaştığı ve buradan hareketle sanat alanında nasıl konumlandığı

•    "Performance"ın Türkçe’de örneğin sahne sanatları bağlamında gösteri/gösterim ile karşılanması

•    "Performance" ile "performativity" arasındaki işlevsel ilişkinin Türkçe’de edim ve edimsellik arasında kurulamıyor olması

•     "Performance"ın Türkçe karşılıkları gösteri ve gösterim arasındaki ayrım

•    Gösteri/gösterimin bakışı önceleyen bir anlam taşıması nedeniyle performansın tüm duyuları uyarması hedefini karşılayıp karşılamadığı

•     "Performance"ın yabancı bir sözcük olarak Türkçe’ye sızması ve kabul görmesi;  "performer"ın bir alıntı, performansçı’nın ise performans sözcüğünü  Türkçe’ye mal etme girişimi olması

•    Performans alanında düşünce üretirken araçsallaştırmak üzere performans ve icranın içerdiği anlamların da göndermesiyle,  Aristoteles’in energeia ve entelechia kavramlarına açılmak

•   "Performance" sözcüğünü Türkçe’de  karşılarken önümüze çıkan zorluğun bir nedeni de, şu anda genel algı dahilindeki Tiyatro veya Dans  paradigmalarının, güncel pratikleri konumlandırma ve anlamlandırmada yetersiz kalması

"Performance" sözcüğünün www.visualthesaurus.com’da yapılan bağlantı haritasından esinle, Türkçe karşılıkları için bir benzerinin yapılması girişiminin bile, hem terminolojik hem kavramsal anlamda alana ve alanda çalışanlara önemli katkıları olabileceği üzerinde fikir birliğine varıldı.

Not: Bu oturuma Mimesis Portal adına katılan Sezin Gündoğan'ın yazısına buradan ulaşabilirsiniz. 





No comments:

Post a Comment